30 Haziran 2007 Cumartesi

KADIRGA ŞENLİKLERİ BAŞLIYOR....

Tekirdağ da ne Kadırgası hatta Kadırga da ne ! diyebilirsiniz.
Öncelikle Kadırga her yıl belli tarihlerde Karadeniz Bölgesinde yaylalarda yapılan şenliklere deniyor.
Tekirdağ da olmasının sebebi Karadeniz Mahallesi adındaki (bizim mahallemiz) mahallede hatırı sayılır sayıda Trabzonlu olması.
Kurulan Doğu Karadenizliler Dayanışma Derneğide bu şenliği düzenliyor.Bu yıl 3.sü yapılacak.
Şenlikler 28-29-30 Haziran tarihlerinde mahallede olacak.

(foto kaynak:trabzon il turizm müd.)

Orjinali resimdeki gibi dumanlı dağların tepesinde yani ağaç yetişme sınırının üstünde binlerce insanın katıldığı şenliklerdir.Kemençe,davul zurna,horon şenliklerin en önemli simgelerinden.

Tekirdağda olacak şenliklerin ayrıntılarını birkaç gün sonra sizinle paylaşacağım.

Şenlik yeri:Karadeniz Mahallesi Muhtarlığı yanı Hayrabolu yolu üzeri.Tekirdağ.
Herkes davetlidir.

27 Haziran 2007 Çarşamba

TAŞ MECLİSİ


Uzun zamandır blogla ilgilenemedim. 3 gün raporluydum ondan öncede ihaleler peşinde koşturdum durdum.Birazcık hasta olmuşumda.Şimdi tam gaz işe devam.
Bu arada blogun diğer yazarı Ayşe çok daha yoğun bir durumda o yüzden onun bloğu okumaya bile fırsatı yok malesef..:((

Bu yoğunlukta izlediğim tek film olan TAŞ MECLİSİ'nden bahsetmek istiyorum.


Film Jean-Christophe Grange adlı yazarın romanından uyarlama.Ben okumadım ama okuyan bir arkadaşım tavsiye etmişti.Türkiye de 21. baskısı yapılmış romanın.

Konusu Laura yıllar önce evlat edindiği oğlu Liu-San ile birlikte yaşamaktadır.Bir gün birlikte çok ağır bir trafik kazası geçirirler.Lui-San hayati bir durumu olmasına rağmen hızlı bir şekilde iyileşir.

Anne oğul bu kazadan sonra aynı kabusları görmeye başlar.7.doğum gününde Lui-San kaçırılır.Bundan sonra olaylar Lui-San ın ve Lauranın geçmişine doğru gelişir.

Daha fazla ayrıntı vermiyorum.Zaten kitabı okuyanlar bilir,okumayanlarda benim gibi izler.


Film bence sürükleyici ve değişik.Sıradan Amerikan filmlerinden sıkıldıysanız Fransız gerilim filmi olan Taş Meclisi ni beğenebilirsiniz.

Şimdi arkadaşların bloglarını ziyaret edeceğim.Görüşmek üzere...
Serin bir hafta diliyorum herkese...


15 Haziran 2007 Cuma

CAN DOSTLAR


Migrosta cd ler indirimdeyken aldığımız ama bir kenarda kalmış filmimizi izledik.Film David Duchovny yani X FİLES dizisinin kahramanı MULDER 'ın hem yönettiği hem oynadığı bir film.
Konusu 1970 li yıllarda Tommy 13 yaşında annesiyle yaşayan ve tek arkadaşı zeka özürlü Pappass olan bir gençtir.
O yaşta yaşadıkları gelecekteki karakterini belirleyecek ve gün gelecek geçmişiyle yüzleşmesi gerekecektir.

Filmde genç Tommy nin annesini Tea Leoni oynuyor.Tea Leoni aynı zamanda gerçek hayatta David Duchovny in eşi.

Film biraz sıradan bir öyküyü içerse de oyunculuklar hikaye evde hoş vakit geçirmek için yeterli.

Zaten yönetmenimizinde herkes beğensin diye gişe yapsın diye bir kaygısı yokmuş bu filmi çekerken.Ona Manhattan daki Kadın Tutukevi ilham vermiş.Tutukevi kasabanın tam ortasında olduğu için kadınlar demirlere asılıp orda kasabadaki insanlarla , sevgilileriyle konuşup zaman geçirirmiş.
Filmde genç kahramanımızında tutukevinden bir akıl hocası var.

Filmi 4 arkadaş izledik .Üçümüz çok beğedi birimiz hiç beğenmedi.
Dedimya dram tarzı filmlerden hoşlanıyorsanız film izlenmeye değer.
Söylemesi benden izlemesi sizden....

12 Haziran 2007 Salı

OCEANS 13


Al Pacino'lu Oceans 13.
Hafta sonu sinemaya gittik.Tabiki benim favori filmlerimden Oceans 13 için.
Gittiğimiz sinema yeni açıldığı için salonları tanımıyorduk.Aslında beğenmedik te .Görüntü net değildi ve yazılar çok açık renk olduğu için okunmuyordu.
Ama film beni yine hayal kırıklığına uğratmadı.Çok güzeldi.
Karakerler aynıydı,müzikler,senaryo çok iyiydi.Yinede 1.sinde duyduğum heyecanı duymadığımı itiraf etmeliyim.Serilerin hep 1.leri bence en heyecanlı olanlarıdır.

9 Haziran 2007 Cumartesi

TEK TAŞ İSTEMEDİM İSTEMEM !!!


Sonunda merakla bekleyip sinemada kaçırdığım bu filmi izledim.Bu sene izlediğim en iyi filmler listesinde başa oturdu.Aslında film gibi değildi daha çok bir insanlık dramına şahit olmak gibiydi.

Filmin başrollerinde Leonardo Di Caprio ,Djımon Hounsou ve Jennıfer Connelly var.

Yönetmenimiz Edward Zwick ;
Son Samuray
Kuşatma
İhtiras Rüzgarları

1997 yılının Güney Afrikasında Sierra Leone sinde kanlı bir elmas avı.İç savaş ve kaos içinde bir yer.

Solomon Vandy ailesinden asiler tarafından koparılmış maden ocaklarında çalışan bir işçidir.Çalışırken Pembe Elmas denilen ve yumurta büyüklüğünde bir elmas bulur ve saklar.Ama onu bir asi kumadndanı görür.Bu sırada çıkan bir çatışmada herkes hapse atılır.
Hapisanede asi komutan Solomon'a elması sorarken Afrika kökenli paralı asker ve elmas kaçakçısı Danny Archer bunu duyar ve Solomonun peşine düşer.


Solomon ailesini kurtarmak Archer da elması alıp Afrika kıtasından tamamen ayrılmak için bir yolculuğa çıkar.Ama asileri geçmek hiçte kolay olmayacaktır.Solomonun oğluda kaçırılıp asi kampında beyni yıkanmıştır.O artık bir çocuk askerdir.

Bu yolculukta onlara Amerikalı gazeteci Maddy Bowen da yardım edecektir.Çünkü oda Danny Archer ın hikayesinin peşindedir.


Köyü talan edilmiş ve tek canlı bırakılmış bir dede ''burda petrol bulurlarsa işte o zaman yandık'' diyor.Çok ilginçti.
Çatışma sahneleri çok iyiydi.Ama çocuk askerleri izlerken çok duygulnadım.Küçücük temiz beyinler ne hale getiriliyor.Ve Afrika halkı kendi halıkını nasıl katlediyor.

Filmin sonunda geçen notlarda önemliydi.Şu an Afrikada 200.000 civarında çocuk asker varmış.Çok acı...

Film kesinlikle izlenecek listenizde olmalı.Beni rahatsız eden tek şey (eşimde aynı fikirde)
Jennıfer Connelly in oyunculuğuydu.Di Caprio ile olan sahneler bana sahte geldi.Bu kadına gülmek yakışmıyor.Akıl oyunlarında ki gibi hüzünlü olmak yakışıyor ...

YUPİİİİ ATRIK BİR BULAŞIK MAKİNAM VAR!!!

Dün yorgun ve hasta bir şekilde eve gittim.Kapıyı açarken eşim bana gözlerimi kapamamı söyledi.Öyle de yaptım.
Cuma hali olduğu için evde temizlik yapmıştır bana süpriz olarak diye düşündüm .


Gözlerimi açtığımda önümde kocaman bir BULAŞIK MAKİNASI .....


O kadar sevindim ki anlatamam.
Evlenirken iki kişiyiz sonra alırız demiştik ama uygulamada bulaşık sanki 5 kişilik çıkıyor.
Canım kocacım bana süpriz yapmış



Ben kalbimin kimde olduğunu buldum.
Seni çooookkk seviyorum kocacım.

5 Haziran 2007 Salı

KRALIN TÜM ADAMLARI


Filmi bitirdim.Akşam ikinci yarıyı izledim.Filmle ilgili bir kaç not düşeceğim.
1949 yılında çekilmiş ve o yıl En iyi Erkek Oyuncu En İyi film dallarında oscar almı bir filmin yeniden çekimi.

Robert Penn Warren adlı yazarın romanından uyarlanmış ve roman Pulitzer ödüllü.

Filmin yönetmeni Steven Zaillian Schindler'in Listesi,Çevirmen,New York Çeteleri filmlerinin senaristi.

Filmin Dünya prömiyeri Toronto Film Festivalinde yapıldı.

Filmin başrollerinden biri olan Sean Peen Amerikanın Irak tan çekilmesi için Beyaz Saray ın önünde açlık grevi yapmış.

Jude Law ,Sean Penn , Kate Winslet, Anthony Hopkins , Mark Rıffalo , James Gandolfini (sopranos dizisindeki)....
Kadro oyunculuk adına çok iyi iş çıkarmış.Politika ile ilgileniyorsanız izlemenizi tavsiye ederim.
Siyasete temiz başlansa bile zamanla çarka dahil olan bir insanın hikayesi...

4 Haziran 2007 Pazartesi

YARIM FİLMLER ve PLANLAR HAFTASI

Bu hafta sonunu yarım filmler haftası ilan ettim.3 filmi yarım bıraktık.Sadece birini izledik.


Birincisi Kirli Sırlar 1.cd den sonra izlemedik.Çok yavaş ağır bir film.Oyuncular çok ünlü olsada olmuyor.Ama 2.ci cd yi izleyeceğim sanırım tek başıma.(Kimse izlemek istemiyor)

2.film Eve Giden Yol 1914...



Bu film sözde Kurtuluş Savaşını anlatıyor.Ama ben hiç öyle bir şey göremedim.En azından 1.cd de.2.ci cd yi izlemek istemiyorum.Bence çok gereksiz bir film.
Emeğe saygı da bir yere kadar bence...

Başkanın Tüm Adamları bu filmde yarım kaldı ama artık saat geç olduğu için.Akşama tamamlayacağım.İyi gidiyordu.Sİyasetle ilgili aslında siyesetin iç yüzü ile.



Veee tamamlayabildiğiz tek film.
Altın Çiçeğin Laneti...




10.yy da Çin İmparatorluğu Tang İmparatorluğu...
İmparatorluk ailesinde ihanet,kardeş çıkan sevgililer,birbirini öldüren kardeşler,
öldü sanılan kraliçe,bir karmaşa ama bir ihtişam bir görkem ki sormayın.
Kraliçenin ilaç içmesi bile en az dört kişi ile oluyor.Kıyefetler,saray,görsel bir şov.
Ama savaş ve kavga sahnesi arayanlar için çok az sahne var .(eşimden biliyorum film onu hiç tatmin etmedi)

Ama Çin İmparatorluğu ve Orta Asya kültürünü merak ediyorsanız izleyin görsel öğeler çok güzel.Kasımpatı Festivali .


Dedim ya yarın kalan bir hafta...
Tatil planlarımız da yarım;Karadeniz turumu yapalım kuzey ege mi ??
Kimsede ses yok bakalım kısmet artık...
Ama tatil şart...

2 Haziran 2007 Cumartesi

NEŞELİ AYAKLAR


Kötü bir günün ardından ilaç gibi gelen bir çizgi film.


Antartika kıtasında geleneklerine sıkıca bağlı İmparator penguenlerin yumurta dönemidir.Herşey normaldir.Norma Jean ve Memphis in bebekleri dışında.Mumble diğer yavru penguenler gibi şarkı söyleyemesede çok iyi tap dansçısıdır.(ayakların ritimli bir şekilde yere vurulduğu bir dans türü)

Katı geleneklere sahip İmparator penguenlerin bilgeleri bu durumu pek hoş karşılamaz hatta balık kıtlığınıda Mumble ye bağlar.Mumble balıkların kendisi yüzünden değil yokedici uzaylılar (insan) kıtlık olduğunu ispatlamak için uzun bir yolculuğa çıkar .


2007 En İyi Animasyon Oscarı ödülünü alan çizgi filmin yönetmeni George Miller yani unutulmaz Mad Max filmini çeken adam.

Seslendirenler;
Mumble; Elijah Wood (Yüzüklerin Efendisi)
Norma Jean; Nicole Kidman
Memphis; Hugh Jackman
Romano;Robin Willams

Filmdeki şarkılar danslar zaten filmi neşeli yapan unsurlar.Belgesel izlemişliğiniz yada penguenlerle ilgili biraz bilginiz varsa sahnelerin gerçeği kadar etkileyici olduğunu anlamanız uzun sürmeyecek.



Şiddetle tavsiye ederim.Bu ara gülmeyi unutmuşsanız izleyin.

İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Related Posts with Thumbnails